Anlar ve Fotoğraflar: İş Dünyasında Dikkatli Liderlik
Anlar ve Fotoğraflar: İş Dünyasında Dikkatli Liderlik

Anlar ve Fotoğraflar: İş Dünyasında Dikkatli Liderlik

Harvard Business Review
Yazar: Arzu Deniz Aksoy

Modern dünyanın karmaşıklığı ve iş dünyasının doğasındaki acımasız rekabet söz konusu olunca kaygı ve depresyonun konu dışı kalması imkansız hale geliyor. Bu imkansızlık bizi “mindfulness” kavramına götürüyor, anda kalmanın dayanılmaz hafifliği iyileşmek için en iyi şansımız. Bu kavramı Türkçeye tam olarak bilinçli farkındalık olarak çevirebiliriz sanırım. Bu kavram temel olarak, duyguları, düşünceleri, bedensel duyumları ve çevresel faktörleri kısaca içinde olduğu durumu ya da “anı” fark etme ve kabul etme pratiğini ifade ediyor. Dünyada giderek artan bir sağlık sorunu olarak kaygı bozuklukları ve depresyon ile mücadele etmek için yalnızca anda kalan bireylere değil anda kalan liderlere de ihtiyacımız var. İş dünyasında bilinçli liderler sahip oldukları, duygusal zekâ, öz farkındalık ve olumlu bir çalışma ortamı oluşturma yeteneği gibi nitelikleriyle öne çıkıyor. Bu niteliklere daha önce hiç olmadığı kadar çok ihtiyacımız var. Bu tarz bir farkındalığa sahip “mindful” liderler, sahip oldukları nitelikleri somutlaştırarak yalnızca kendi refah ve iç huzurlarını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekiplerinin zihinsel sağlığını da olumlu yönde etkiliyor.

Hayatın Fotoğrafını Çekme

Anı yakalamasını bilen liderler bir fotoğrafçı gibidir. Fotoğrafçılık sezgiseldir, detaylara odaklanma ve anın tadını çıkarma yeteneğini geliştirir. Bir fotoğrafçı, çevresindeki detayları fark etmeli, ışığı, kompozisyonu ve objenin anlamını değerlendirmelidir. Benzer şekilde, dikkatli liderlik de dikkat ve odaklanma gerektirir. Bir lider, mevcut anı ve çevresindeki insanları, olayları ve dinamikleri dikkatle gözlemlemeli ve değerlendirmelidir. Fotoğrafçılık, bakış açısını değiştirme, yaratıcılığı teşvik etme ve beklenmedik anları yakalama konusunda bir zihinsel esneklik gerektirir. Benzer şekilde dikkatli liderlik de esneklik gerektirir. Anda kalan, etrafında olan bitenin farkında olan ve tüm bunları büyük bir sakinlik ve açık bir bilinç ile takip etmesini bilen lider, farklı bakış açılarından ve çözüm yollarından esinlenerek yenilikçi ve yaratıcı çözümler üretir. Fotoğrafçılık, duygusal bağlantı kurma ve anlatım becerilerini geliştirme fırsatı sunar. Bir fotoğrafçı, izleyicilere bir hikaye anlatmak veya duygusal bir tepki uyandırmak için görüntüleri kullanır. Benzer şekilde, dikkatli bir lider de empati ve etkili iletişim becerileri gibi sahip olduğu nitelikleri kriz anlarında somutlaştırarak ekibiyle güçlü bir bağ kurar, onları anlar ve en etkili şekilde yönlendirir.

Liderliğin Altın Oranı

Peki ama tüm bunlar ne işe yarar? Gelin bu pratiğin yararlarına kısaca göz atalım. Kaygı ve depresyonla boğuşan bir dünyada, liderlikte farkındalık ve dikkat uygulaması güçlü bir panzehir işlevi görebilir ve iş ortamındaki refahın, üretkenliğin ve tatminin artmasına yol açabilir. Dikkatli liderler, ekip üyeleriyle empati kurmalarına ve destekleyici bir atmosfer geliştirmelerine olanak tanıyan yüksek düzeyde duygusal zekâ sergiler. Bu sayede etkili bir iş birliği sağlayan lider aslında güçlü bir arabulucudur da. Etrafında olan biteni dikkatlice dinler, çünkü sözün gümüş, sukutun altın olduğunu bilir. Rahatsız edici ve olumsuz durumların farkına varır, düşünceli ve etik seçimlerle sorunu çözer.

Tüm bu dikkat aslında altın oran gibidir, göze, kulağa hoş gelmekle kalmaz, ruhunuza hitap eder. Dikkatli liderlik, liderin iç ve dış dünyasını dengede tutma becerisini ifade eder. Bu dinginlik beraberinde içgörüyü de getirir. Kendini izlerken, içsel çatışmaları ve suçluluk duygularını fark edebilir ve bu sayede daha sağlıklı kararlar alabilir. Böylece lider, dengeyi bozan durumları fark eder ve bu durumlarla başa çıkmak için gerekli adımları atar. Dikkatli lider, altın oranı dışarıda değil, içeride araması gerektiğini bilir, iç dünyasındaki denge onun altın oranıdır. Tıpkı bir fotoğraf karesinin estetik uyumunda gizli olan altın oran gibi liderliğin altın oranı da liderin içsel dengesi ve zihinsel dinginliğinde gizlidir.

Sonsuz Olasılıklar Denizinde Bilinçli Seçimler

Lider, dikkatli bir şekilde işin gerektirdiği kararları alırken aslında tıpkı bir fotoğrafçı gibi zihinsel bir kompozisyon oluşturur, her şey mükemmel olmak, plana uymak zorunda değildir, uymaz da çünkü ideal bir zaman yoktur, yalnızca şimdi vardır. Dikkatli lider bunu bilir ve deklanşöre doğru zamanda basar.

Ara Güler der ki “Rastgele çekilen fotoğraflar daha güzel çıkar, tesadüfen tanışılan insanlarla daha mutlu oluruz, kıyıda köşede uyuyakalmak uykunun en keyiflisidir, plansız hadi denilerek yapılan aktiviteler daha eğlencelidir. Her şeyin ‘kendiliğinden’ olanı güzel.”

Tüm mesele aslında bundan ibaret. Her gün etrafımızda yüzlerce belki binlerce şey olur kendi kendine, kimisi hayat der buna. Etrafımız bu akışta oradan oraya savrulan, yaşayan ölüler ile doludur, yine biz insanlar ve bizim yarattığımız sistem öldürmüştür onları. Dikkatli lider tüm bunların farkındadır, o yaşayan ölülerin arasında gezen hayatın, renklerin, yaşamın yansımasıdır. Bilinçli seçimler yapar, gerçekliği reddetmez, sorunları ertelemez, dengeyi arar, bulur. Sonuçta dikkatli liderlik yalnızca iş dünyasında başarıya yönelik bir strateji değildir; kişinin kişisel ve profesyonel yaşamının her alanında refahı ve başarıyı teşvik eden toplumsal fayda eksenli bir yaşam biçimidir. Fotoğrafçılık, anın güzelliğini ve değerini takdir etme fırsatı sunar. Dikkatli liderlik de fotoğrafçılık gibidir, bilinçli bir tercih, yüksek bir farkındalık, içsel bir denge…

Ara Güler der ki “Fotoğrafın çok büyük bir gücü var ama insanlar fotoğrafa da bakmıyorlar. Hayata bakmayan fotoğrafta ne görsün?”

Hayata bakmayı unutmayın!