Değişen Dünya’da Amaç Odaklı Marka
Değişen Dünya’da Amaç Odaklı Marka

Değişen Dünya’da Amaç Odaklı Marka

EkoIQ
Yazar: Arzu Deniz Aksoy

Bu sıcak kış günlerinde ve yaklaşan kuraklığın gölgesinde, dünya giderek daha da yaşanılamaz bir hal alırken, gencinden yaşlısına tüm insanlık gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek için tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor ve yaklaşan sonla her gün daha bilgili ve bilinçli olarak mücadele etmeye özen gösteriyor. Bu durum günümüz markalarının da rolünü hızla değiştiriyor. 

Çevresel felaketler, küresel ısınma ve benzeri insanlığın hatta neredeyse bildiğimiz tüm yaşamın doğrudan varoluşunu etkileyen sorunlar, yeryüzündeki bilinçli tüketici popülasyonunu arttırırken markaları da salt karlılık odaklarını terk etmeye ve onları toplumsal fayda sağlamak ile sorumlu aktif birer özne konumuna getirerek, sürdürülebilirlik odaklı çalışmaya ve üretim yapmaya itiyor. Akademik literatürdeki birçok çalışma, bu tarz toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik ekseninde iş yapan markaların tüketici nezdinde daha iyi bir imaja ve buna bağlı artan itibarlarının da bu markaların finansal gelişime katkı sağladığını göstermekte. Hem toplum hem de bilim markalara böylesine hayati bir çağrı yaparken, bu çağrıyı görmezden gelen markaların iş dünyasından silinip gitmesi işten bile değil.

Kara Cumalardan Yeşil Cumalara Dönüşüm

Markalar sahip oldukları pazarlama araçları vasıtasıyla yalnızca bir meta yaratıp satmanın ötesinde, insanlığın dört bir yanını sarmış olan ekranlar ve bunların çevreye saçtığı sayısız imge / sembollerin yardımıyla toplumu adeta bir bilgi bombardımanına tutuyor ve tüketicinin ideal benliklerine, benimsedikleri hayat tarzlarına ulaşmalarına yardımcı olacak “anlamlar” yaratıyor.
Bu stratejik olarak bir markanın hem finansal hem de toplumsal başarısını arttırması için oldukça büyük bir fırsat sağlıyor. Bunun yanı sıra, markaların sahip olduğu bu anlam yaratma gücü, daha yaşanabilir yarınlar için tüm Birleşmiş Milletler üye ülkeleri tarafından benimsenen ve 17 temel hedefin tanımlandığı “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına” ulaşmak için de büyük bir itki olma potansiyeline sahip. Yakın geçmişte ortaya çıkan bilinçli tüketici grubunun tüm Dünya’yı etkileyen bu çevresel ve toplumsal felaketlere bir çözüm ortağı olma isteği nasıl bir itki olup da birçok markayı sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda ekseninde hareket etmeye ittiyse, dönüşen bu markaların sağlayabileceği yatırımlar, ve bu sayede ortaya çıkan teknolojik atılımlar ile yarattıkları ve insanlığın can damarlarına pompaladıkları anlamlar hem daha fazla tüketicinin bilinçlenmesine hem de çevre dostu, sürdürülebilir ürün ve hizmetlere artacak talep dolayısıyla daha fazla markanın bu dönüşümü geçirmesine ön ayak olabilirler. 

Günümüz tüketici grubunun büyük bir bölümü hala temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor bu yadsınamaz bir gerçek. Yoksulluk ve kıtlık hala insanlığın büyük bir bölümünü tehdit ederken ben ve siz değerli okuyucular için bu düşünceleri yalnızca okumak ve yazmak ellerimizi yıkayıp kenara çekilmekten farksız ve etik olarak problemli olabilir. Bu nedenle hükümetlerimizden yoksulluğa karşı önlemler alınmasını, gelir eşitsizliğinin azaltılmasını talep etmeli ve Birleşmiş Milletlerin büyük bir çaba ile uzun araştırmalar sonucu önümüze koyduğu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları çerçevesinde uluslarımızın üstüne düşen sorumluluğu yerine getirdiğinden emin olmalıyız. 

Hemen her türlü seçimin son derece politik olduğu günümüz dünyasında, sürdürülebilirlik ve daha güzel yarınlar için apolitik kalmak ve sahip olduğumuz gücün tamamını bizi yönetenlere devretmek gibi bir lüksümüz yok. Ancak insanlık olarak birer yaratımız olan devletlerin, yoksulluk ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri azaltacak ve nihayetinde yok edecek önlemler alması durumunda, toplumsal iletişim ve pazarlama alanında adeta birer süper güce dönüşmüş olan markalar, toplumları sürdürülebilirlik odağında dönüştürebilir. İçinde bulunduğumuz karanlığa daha güzel bir yarının tohumlarını ekerek kara cumaları yeşil cumalara dönüştürmenin, vizyonu toplumsal fayda sağlamak olan her amaç odaklı markanın benimsemesi gereken önemli bir rol.