Şefkatlı liderlik pandemi mücadelesinde neden daha başarılı ?
Covid – 19 salgınından dair birçok öğrenimimiz bulunuyor ve bunlardan biri, dünyanın en üst arenasında var olan dişil enerjisi yüksek liderlerin Covid – 19 krizini çok daha iyi yönettiği.
Kanada, Almanya, İzlanda, Danimarka, Tayvan, Hong Kong, Yeni Zelanda, Finlandiya ve Norveç… Bu 9 ülke kadın hareketi konusunda duyarlı ülkeler arasında yerini alıyor. Üstelik bu ülkelerin 8’i kadınlar tarafından yönetiliyor. Ekonomik olarak gelişmiş bu 8 ülkenin ortak iki yanı bulunuyor: Koronavirüsle mücadelede diğer devletlere göre oldukça başarılı olmaları ve şefkatli liderler tarafından yönetilmeleri.
Yaklaşık 24 milyon nüfuslu Tayvan'ın Devlet Başkanı Tsai Ing-Wen, ocak ayında koronavirüsün yayılmaya başladığı ilk dönemlerde 124 farklı önlem alarak ülke çapında karantina ilan etti. Aldığı sıkı önlemlerle Koronavirüs’ün etkisini son derece azaltan Ing-Wen Covid – 19 ile mücadele kapsamında Avrupa ve Amerika'ya 10 milyon maske gönderiyor. Avrupa'nın en büyük ekonomisini yöneten kadın lider Angela Merkel, Covid – 19 salgının hemen başında hastalığın oldukça tehlikeli olduğunu belirterek, dürüstlüğüyle dikkat çekti. Salgını yönetim biçimi ve can kaybının düşüklüğü ile de çoğu Avrupa ülkesine göre pozitif ayrıştı. Finlandiya’da yürütülen sosyal medya kampanyası ile farkındalık en üst seviyeye çıktı. İzlanda ise 360.000 nüfuslu küçük bir ada ülkesi. Başbakan Katrin Jacobsdottir krize erkenden müdahale etti. Ülkede birçok kişiye test yapıldı ve testleri pozitif çıkanların yaklaşık yarısının hiçbir hastalık belirtisi göstermediği ortaya çıktı. Feminen düşünme şekli ve kadın dostluğu ile dikkat çeken Justin Trudeau büyük bir duyarlılıkla yürüttüğü Covid – 19 kampanyası ile hem farkındalığı artırdı hem de halkının bu süreci huzurlu bir şekilde geçirmesi için önemli ekonomik paketler açıkladı.
Peki bu şefkatlı liderlerin ortak özellikleri ne?
Bu liderler empati yeteneği yüksek, daha az politik, daha kararlı, daha az erteleyici ve daha soğukkanlı ve daha gerçekçi.
Bugün Donald Trump’a baktığımızda baskın aşırı güveni ile ekonomi hakkında ekonomistlerden daha fazla; bilim hakkında bilim insanlarından daha çok; ve bulaşıcı hastalık hakkında epidemiyologlardan daha çok bildiğini düşünüyor. Şu an bu yönetim biçimi ile ABD salgını en başarısız yöneten ülkeler arasında yer alıyor.
Şefkatli liderler ise çözüm odaklı, sağ duyulu, empatik ve daha gerçekçi. Amerikalı profesörler Jacqueline ve Milton Mayfield'a göre etkili lider konuşması “yön verme”, “anlam verme” ve “empatik dil” gerektiriyor. 9 liderimizin bir diğer ortak noktası da bu. Ama bu kritik yetenekler ulusal sıkıntı ve kriz döneminde Boris Johnson ve Donald Trump’ta oldukça eksikti.
Bu düşünce şekline uzak liderler Covid – 19 ile mücadeleyi siyasileştirdi. Bilimden uzak açıklamalarla birçok insanın hayatını tehlikeye atmaya devam ettiler. Ancak duyarlı ve gerçekçi liderler krizi yönetme biçimleriyle başarıya ulaşıp tüm dünyaya örnek oldular.
Aslında en önemli konu insani duygular.
Şefkatli, duygularını ve mantığını tabana yayıp halkını düşünen kararlı liderler bu mücadelede bir adım öne çıkıyor.
Şefkatli Liderlik
Eko IQ Dergisi