Yönetim & Strateji Danışmanı. Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi. Konuşmacı.  Eğitmen.

Bornova Anadolu Lisesi’ndeki eğitiminin ardından, Ege Üniversitesi Ziraat Mühendisi olarak lisans diplomasını aldı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisans eğitimin ardından, Kariyerine 1994 yılında Coca Cola’da Pazarlama Uzmanı olarak başlayan Arzu Deniz Aksoy, 2000-2006 yılları arasında 3M’de Pazarlama Müdürü olarak çalıştı. 2006 yılında BASF’ye Avrupa ve EAWA Pazarlama Müdürü olarak transfer olan Aksoy, 2010-2019 yılları arasında BASF’de Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Direktörü olarak görev yapmıştır. 2011 yılında Berlin Quadriga University of Applied Scie…

Referanslar

BASF

Arzu ile çalışmaktan gerçekten keyif aldım. Çok çalışan, görevlerin sorumluluğunu alan ve harika sonuçlar elde eden yetenekli bir profesyonel. Her zaman ileriyi düşünür ve büyük resmi kolaylıkla kavrayabilir.

Volker HAMMES, BASF Genel Müdürü
3M

Harika bir takım oyuncusu ve birkaç yıl üst üste kendi alanında çift haneli büyüme elde eden güvenilir bir iş arkadaşı. Bana iş dünyasının yeni yollarını tanıttı ve sahip olduğu inovasyon gücünü kanıtladı.

— Lütfü OKMAN / Yönetici
01

Yazılar

Çığır Açan Yaklaşım: Dönüşümcü Liderliğin 5 Önemli Unsuru

ECOIQ

İspanya’da faaliyet gösteren Sürdürülebilirlik Ajansı Quiero’nun Kuzey ve Güney Amerika, Asya ve Avrupa’daki 100 dünya lideriyle gerçekleştirdiği söyleşilere dayanarak iş liderliğinin geleceği hakkında okuduğum görüşleri sizlerle paylaşmak isterim. Bu çalışmada 100 Dünya Liderine Sürdürülebilirlik ve İş denkleminin COVID-19’dan nasıl etkileneceği soruluyor.

Kasım 20
Okumaya Devam Et

Krizden Çıkışın Anahtarı Şefkatli Liderlerin Elinde mi?

Harvard Business Review

Pandeminin gölgesinde geçen 2020 yılının iş dünyası açısından en karakteristik yönlerinden biri, çalışanların ihtiyaçlarının her zamankinden çok daha önde gelmesiydi. Bu süreçte çalışanlar, bugüne kadar hiç olmadığı kadar merkezde konumlandırıldı. Geniş kadrolar evden çalışırken liderler de dikkatlerini mecburen buraya yöneltmek zorunda kaldı. Bir anlamda salgın, liderlerin işgücüyle yeniden etkileşim kurması için bir fırsat yarattı.

Yeni Dönem Liderlik, Empatiyi ve Topluluk Ruhunu İçselleştirmekle Mümkün

Harvard Business Review

Gezegenimizin iklim kriziyle, gündelik hayatımızın ise pandemiyle sarsıldığı şu dönemlerde, liderlere düşen rol büyük. Bunca sorunun ve ani değişimin ortasında, yeni liderlerin daha esnek olması ve her koşula ayak uydurabilmesi gerekiyor. Dünyadaki dönüşümler ve yeni normal, katı kurallardan ve eski yönetim anlayışlarından sıyrılıp yeni yaklaşımları profesyonel hayata taşımak için bir fırsat.

Kasım 21
Okumaya Devam Et

İklim Kriziyle Mücadelede Neden Z Kuşağını Örnek Almalıyız?

ECOIQ

İklim krizi başta olmak üzere gezegenimizdeki birçok problemin keskinleştiğini hissettiğimiz 2021’i geride bırakıyoruz. 2022’ye adım atarken, derinleşen sorunlara yeni çözümler üretmek ve hangi noktada olduğumuzu değerlendirmek için kritik bir noktadayız. Stockholm Çevre Konferansının üzerinden yarım yüzyıl geçti. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ilerleyen yolun da yarısını katettik. Geçtiğimiz yolları gözden geçirmek, gideceğimiz yolun rotasını daha net belirlememize yardımcı olacak. Yeni rota ise Z kuşağını takip etmekten geçiyor.

Şubat 22
Okumaya Devam Et

Dünya, İçerisinde Yaşayan Herkesin Gezegeni

ECOIQ

Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında yayımladığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), geçtiğimiz yıllar içinde gitgide daha fazla öne çıkarak gündemimizde önemli bir yer edindi. İklim krizi, ihtimaliyle bizleri sarsan su krizi, pandemi etkisiyle gelen sağlık sektöründeki krizler ve sosyoekonomik sorunlar için çözüm üretmeyi hedefleyen adımlarıyla dikkat çeken bir umut ışığı oldu.

Günümüzde Sürdürülebilirliği Sürdürmek

ECOIQ

Dünyamız son yıllarda giderek şiddetini artıran değişim rüzgarlarının etkisi altında. Medeniyetimiz için her zaman olduğu gibi bu değişimlere ayak uydurmak varoluşsal bir önem taşıyor. Tüm dünyayı etkileyen iklim krizi de günümüzdeki değişim rüzgarlarının ana itkilerinden biri. Bugün birçok araştırmacı 15. ve 18. Yüzyıllar arasında yaşanan sayısız toplumsal çöküş, savaş ve devrimin ana gerekçelerinden biri olarak “Küçük Buz Çağı” denen dönemde yaşanmış iklim değişikliğine bağlı kuraklık, kıtlık gibi doğrudan tarımsal toplumları etkileyen ve buna bağlı olarak açlık, işsizlik ve toplu ölümlerin arttığı bu dönemi işaret ediyor. Ünlü yazar Mark Twain’e göre, “tarih tekerrür etmez fakat bazen kafiye yapar”.

“Mış” Gibi Yaparak Sonuçlanan COP27

ECOIQ

Bu yıl Mısır’da gerçekleşen COP27 BM İklim Değişikliği Konferansı, Rusya-Ukrayna savaşı, yüksek enflasyon, enerji krizi ve iklim krizinin neden olduğu hava koşulları gibi etkilerin gölgesinde gerçekleşti. Ne yazık ki COP27 başlamadan önce Campaign dergisinde kaleme aldığım yazımda da belirttiğim gibi çok umutlu değildim.

Kara Cumalardan Yeşil Cumalara

ECOIQ

Bu sıcak kış günlerinde ve yaklaşan kuraklığın gölgesinde, dünya giderek daha da yaşanılamaz bir hal alırken gencinden yaşlısına tüm insanlık gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek için tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor ve yaklaşan sonla her gün daha bilgili ve bilinçli olarak mücadele etmeye özen gösteriyor. Bu durum günümüz markalarının da rolünü hızla değiştiriyor.

İklim Değişikliği ve Doğal Afetler: Eşzamanlı Rekabet ve İşbirliğinin Önemi

ECOIQ

Günümüzde hâlâ iklim değişikliği denince çoğu insanın aklına yalnızca giderek ısınan bir dünya, değişen mevsim döngüleri, kuraklık ve kıtlık gibi en temel olumsuzluklar geliyor. Bize bu öğretiliyor ve buna inanıyoruz. Fakat bilim gösteriyor ki iklim değişikliği birçok doğal afeti de tetikliyor ya da beraberinde getiriyor. Örneğin, deprem olarak adlandırdığımız jeofiziksel afet ile iklim değişikliği arasında bir bağlantı olduğuna dair birçok bilimsel bulgu mevcut. Üstelik bu bulgular yalnızca depremlerle de sınırlı değil. Bilim insanlarına göre kasırgalar ve seller gibi afetlerin de şiddeti ve görülme sıklıklarıyla iklim değişikliği arasında gözle görülür bir korelasyon var.

Nisan 23
Okumaya Devam Et

Etki için Eko-Etiket: ESG, Markalar ve İnsanlar

ECOIQ

Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim (ESG) zorluklarıyla boğuşan bir dünyada, sürdürülebilirlik etiketleri (Eko Etiketler) umut ışığı olarak karşımıza çıkıyor. Bahsettiğim güçlü semboller, tüketicileri değerleriyle uyumlu, bilinçli seçimler yapmaya teşvik etmekle birlikte daha sürdürülebilir ve parlak bir geleceğe bizzat katkıda bulunmalarını sağlıyor. Öte yandan bizlere umut kaynağı olan bu sembolleri tehdit eden durumlar da yok değil.

Temmuz 23
Okumaya Devam Et

Bir Sürdürülebilirlik Hikayesine Övgü: Giderek Yeşeren Bir Elma!

ECOIQ

Hikayeler, ateş başında toplanan atalarımızdan, ekranlarının başında yerini almış biz modern bireylere kadar insanları birbirine bağlayan, duygu ve düşüncelerimizi en yüksek yoğunluk ve tabii çözünürlükte karşı tarafa aktarmamızı sağlayan son derece etkili bir iletişim aracı olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde son derece insani özellikler kazanmış olan markalar da bu özelliklerini hikaye anlatıcılığına borçlu demek yanlış olmayacaktır, çünkü markalar yarattıkları hikayeler ile kalpler arası birer köprü kuruyor. Bu sayede insani yönlerini ön plana çıkartırken bununla da yetinmeyip oluşturdukları duygusal bağ yardımıyla kendi kişiliklerini inşa edebiliyor.

Kasım 23
Okumaya Devam Et

Doğa Dostu Markalar Bizi “Felaketten” Kurtarır!

ECOIQ | 109. Sayı

İklim krizinin kendini giderek daha çok hissettirdiği şu günlerde, şanslıyız ki birçok toplum bu konuda geçmişte olmadığı kadar bilinçli. Bilgiye ulaşmanın oldukça kolay olduğu çağımızda, hemen herkes yaşadığımız problemlerin farkında. Ancak tüketimi ondan vazgeçemeyeceğimiz kadar çok seviyorsak, ge-riye yalnızca tek seçenek kalıyor: O da sürdürülebilir tüketim! Ve ne yazık ki bunu da doğa dostu markalar olmadan başaramayız.

Dikkat! Kaygan Zemin: Güven Neden Eriyor?

ECOIQ

Bu yıl Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda yayımlanan Edelman Güven Barometresi 2024 raporu (Edelman Trust Barometer), inovasyon ile toplumsal güven arasındaki ilişkiye dair çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Sonuçlar iş dünyası ve liderler için kritik bir rehber olarak karşımıza çıkıyor. Dünya genelinde 28 ülkede, 32 bin iş insanının görüşlerini içeren kapsamlı araştırma, bu sayede iş dünyasının karşı karşıya olduğu ciddi güven sorununa ışık tutuyor.

Şubat 24
Okumaya Devam Et

Gerçek Nerede? Yanlış Bilgi ve Dezenformasyon

ECOIQ

Yanlış bilgi ve dezenformasyon, küresel risk algısında önemli değişiklikler yaratmaya devam ediyor. Güvenin yeniden inşası ekseninde gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 zirvesinde yayımlanan “WEF 2024 Küresel Risk Raporu” isimli belge değişime ışık tutuyor. Rapora göre, “misinformation” yani bilgi kirliliği, ilk kez bu yıl iklim krizini, yoksulluğu ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini geride bırakarak en büyük risk olarak değerlendiriliyor. Rapora göre yapay zeka tarafından üretilen sahte içerikler, artışta önemli bir rol oynuyor. Yapay zeka tarafından üretilen sahte içeriklerin giderek artan karmaşıklığı ve bu bilgilerin hızla yaygınlık kazanması özellikle vurgulanan sıkıntılardan biri.

Nisan 24
Okumaya Devam Et

ESG ve Hisse Senetleri: Finansal Başarının Anahtarı Sürdürülebilirlik mi?

EKOIQ | 112. Sayı

Bugün sürdürülebilirlik kavramı, şirketlerin uzun vadeli değer yaratma stratejilerinin merkezinde yer alıyor. Günümüzde yalnızca finansal getirileri değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkileri de dikkate alan bir yönetim anlayışı -ne mutlu ki- oldukça yaygın bir hale geldi. Ancak bu değişimin somut etkilerini ölçmek ve finansal performansa olan etkisini belirlemek birçok akademik çalışmada da vurgulandığı gibi hâlâ oldukça karmaşık bir süreç. ESG faktörlerinin finansal performansa etkisini araştıran çalışmalar, çoğunlukla çelişkili sonuçlar ortaya koyuyor.

Haziran 24
Okumaya Devam Et

Müziğin Yeşil Sesi: COLDPLAY

EKOIQ | 113. Sayı

Coldplay’in sürdürülebilirlik konusundaki kararlı duruşu ve yenilikçi yaklaşımları, ne yazık ki her sanatçı için geçerli değil. Örneğin, Taylor Swift’in özel jet kullanımı ve buna bağlı yüksek karbon ayakizi, bugünlerde iklim aktivistleri tarafından sert bir şekilde eleştiriliyor.

Ağustos 24
Okumaya Devam Et

Şirketlerin Sürdürülebilirlikte Samimiyet Testi

Harvard Business Review

Covid-19 pandemisi, önce kendimizi bir anda Contagion (Salgın) filminin platosundaymışız gibi hissetmemize neden oldu, sonra da bilimkurgu benzeri bir doğa olayının yarattığı gerçek küresel yıkımı deneyimlememize izin verdi. Çok kısa süre içinde de sınırları aşan ve milyarlarca insanı, içinde yaşadığımız ekonomiyi ve toplumu etkileyen küresel bir krize dönüştü. Bir yandan insan biyolojisinin kırılganlığını bize hatırlatırken, karşılığında doğanın insan kaynaklı endüstriyel faaliyetlere karşı ne kadar da savunmasız olduğu gerçeğiyle yüzleşmemize yol açtı. Yakın zamana kadar iklim değişikliği ya da sürdürülebilirlik hakkında pek fazla düşünmemiş insanlar dahi, sistemlerin yeni bir krize nasıl hazırlıksız ve dirençsiz olabileceğini apaçık gördü.

Aralık 2020
Okumaya Devam Et

Güven Barometresi ve Güvensizlik Döngüsü

Harvard Business Review

Markaların sunduğu ve çalışanlarının sahiplenmesini sağladığı amaç hissi ile marka itibarı arasında doğrudan bir ilişki mevcut. Çalışanlar, bağlı kaldıkları ve anlamlı buldukları bir amaç doğrultusunda hareket ettikçe verimliliğini yüksek tutuyor. İyi bir amaca hizmet eden, sosyal ve çevresel sorunlara çözümler sunan marka, çalışanlarıyla duygusal bir bağ kurarak çalışan motivasyonunu yükseltiyor. Çalışanlar, kişisel hedefleri ve profesyonel hedeflerinin ortaklaşmasından pozitif yönde etkileniyor. Liderler ve çalışanların ortak bir amacı benimsemesi de ekip duygusunu ve işbirliğini güçlendiriyor.

Şubat 22
Okumaya Devam Et

Mutluluk Üçgeni: Anlam, Akış ve Motivasyon

Harvard Business Review

İnsan hayatının anlamını üretmeye, amacını ise çalışmaya indirgemek gibi bir niyetim yok. Fakat 21. yüzyılda kabul etmemiz gereken bir gerçek var: Bize doğru da gelse yanlış da gelse yaptıklarımız, kimliğimizi inşa ediyor. Hayat tarzımız, fikirlerimiz, düşüncelerimiz ve davranışlarımız bir bütün olarak var olma sürecimizin parçası. Öte yandan içinde bulunduğumuz çağda yaptıklarımız en çok işimizle, çalışmalarımızla ve ürettiklerimizle bağdaşık. Neredeyse her birey gününün en aktif kesimini çalışarak geçiriyor. Haliyle geriye kalan boş zamanımızda da işlerimize dair düşünceler aklımızı kurcalıyor; sosyal aktivitelerimizi çalışma arkadaşlarımızla sık sık da işlere dair konuşarak geçiriyoruz.

Kasım 22
Okumaya Devam Et

Değişim Yolunda Liderin Rolü

Harvard Business Review

Günümüz dünyasında nostalji denince içi ısınmayan kimse yoktur. Bunu biraz açmak gerekirse hepimiz eski güzel günleri düşlemekten keyif alır ve o günlere özlemle bakarız. Geçmiş güzel günlerin nostaljisine kapılmamak ve bu nostaljinin uyandırdığı güzel hisleri şimdi ve gelecekte sürdürmeyi istemek aslında son derece temel bir içgüdüden ibaret. Yaşayan her canlı gibi biz insanlar da acıdan kaçınmaya ve sahip olduğumuzu (hazzı) korumaya meyilliyiz.

Aralık 22
Okumaya Devam Et

Zor Dönemlerde Liderlik

Harvard Business Review

Günümüzde dayanıklı liderlik en küçük işletmeden tutun, sivil toplum kuruluşları, devlet, ya da uluslararası kuruluşlar gibi uygarlığımızın en kompleks ve büyük organizasyonlarına kadar en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden birisi. İçinde yaşadığımız çağın getirdiği belirsizliğe ve değişimlere uyum sağlayabilmek için dayanıklı liderlere ihtiyacımız var. Peki kimdir bu dayanıklı lider? Dayanıklı bir lider empatiktir, böylece çevresini saran korkuyu hisseder ve ona hazırlıksız yakalanmaz. Panik olmadan dengesini korur ve çevresindeki insanları da sakinleştirir.

Markaların Aşk Çıkmazı: Aşk Markalarından Güven Markalarına

Harvard Business Review

Günlük hayatta sürdürdüğümüz ilişkilerden tutun da karar alma süreçlerimize kadar birçok şeyi bu en temel duygunun, yani güvenin üzerine inşa ediyoruz. Fakat sanki inşa ettiğimiz dünya bu duyguyu ortadan kaldırmakta son derece kararlıymışçasına sürekli karşımıza belirsizlikler, tutarsızlıklar ve neredeyse öngörülemez gelecek senaryoları çıkartıp duruyor. Gün geçtikçe artan belirsizlikler, ardı arkası kesilmeyen kriz ve felaketler derken sahip olduğumuz güven günden güne eriyip gidiyor, tabi markalar da bundan payını alıyor.

Nisan 23
Okumaya Devam Et

Başarıya Giden Yolda Zihinsel ve Fiziksel Direnç: Olimpiyatlar

Harvard Business Review

Olimpiyatlarda liderlikten söz edince, akla çoğunlukla takım sporları geliyor. Fakat unutmamak gerek ki, her birey özünde kendi kendinin lideri! Şampiyonlar da biz liderler gibi net ve spesifik hedefler belirleyip bu hedeflere ulaşmak için büyük bir çaba gösteriyor. Tıpkı iş dünyasında olduğu gibi spor dünyasında da başarının disiplin olmadan mümkün olmadığını bilen şampiyonlar her gün antrenman yaparak kendilerini geliştiriyor, ihtiyaçlarını belirleyip ona göre bir diyet uyguluyor ve yaşam tarzını hedeflerine ulaşmasını sağlayacak şekilde optimize ediyor!

Anlar ve Fotoğraflar: İş Dünyasında Dikkatli Liderlik

Harvard Business Review

Modern dünyanın karmaşıklığı ve iş dünyasının doğasındaki acımasız rekabet söz konusu olunca kaygı ve depresyonun konu dışı kalması imkansız hale geliyor. Bu imkansızlık bizi “mindfulness” kavramına götürüyor, anda kalmanın dayanılmaz hafifliği iyileşmek için en iyi şansımız. Bu kavramı Türkçeye tam olarak bilinçli farkındalık olarak çevirebiliriz sanırım. Bu kavram temel olarak, duyguları, düşünceleri, bedensel duyumları ve çevresel faktörleri kısaca içinde olduğu durumu ya da “anı” fark etme ve kabul etme pratiğini ifade ediyor.

Mayıs 24
Okumaya Devam Et

Öz Şefkate Giden Yolda Hedefler ve Niyetler

Harvard Business Review

Yeni bir başlangıç mı istiyorsunuz? Derin bir nefes alın ve kendinize dair anlatınıza odaklanın. Değerlerinizi keşfe çıkın ve sakın kendinizi keşfetmekten korkmayın! Sonra, hedefler ile niyetler arasındaki farkı kavrayın. Niyet, hedeflerin aksine bir varış noktası değil, yolculuğun ta kendisidir.

Başarılı Liderlerin Sırrı: Hikaye Anlatıcılığı

Harvard Business Review

İnsanların yalnızca düşünen birer hayvan olmadığını, aksine yeryüzündeki yegane politik canlı olduğunu vurgulamak gerek, çünkü hiç kimse hikayesini aynanın karşısına geçip kendi kendisine anlatmaz, hikayeler onları dinleyen birileri olduğu sürece anlamlıdır. Hikayesini insanlara dinletmeyi başaran kişi gerçek bir liderdir.

Ağustos 23
Okumaya Devam Et

Doğanın Sabrı Kalmadı

EKOIQ

Bütün dünya çok büyük bir pandemi sınavından geçiyor. İklim kriziyle başka bir sınav daha verdik. İnanılmaz bir dönemden geçiyoruz, yangınlar, seller, doğal afetler. Hepimiz şaşırmış bir durumdayız.

Eylül 2021
Okumaya Devam Et

Güneşin Peşinden Dolaşarak Pandemiye Bakış : “Recover Better, Recover Stronger, Recover Together”

Eko IQ Dergisi Temmuz

7 milyar dünya vatandaşının ırk, dil, din, cinsiyet, sosyal statü fark etmeksizin güne aynı endişeyle başladığı bir dönem yaşıyoruz. Salgının yayılma boyutu ve para piyasaları üzerindeki yıkıcı etkisiyle birlikte öne çıkan kavramlardan biri “resesyon” oldu. Ekonomide durgunluk olarak ifade edilen bu kavram, tüm dünya lidelerlerinin açıklamalarında ana gündemde.

Ağustos 2020
Okumaya Devam Et

Daha İyi Bir Dünyaya Doğru

Etik ve İtibar Derneği (TEİD) Etik Blog

Koronavirüs (COVID-19) salgınının etkili olmaya başladığı Ocak ayından bugüne tüm dünyada bir panik havasının hakim olduğunu söylemek yanlış olmaz. Salgınla mücadele kapsamında dünya genelinde yürütülen tecrit uygulamalarının sonucunda küresel anlamda ekonomik kriz olasılığı ise bir diğer gündem konusu. Birçok ekonomiste göre salgınla mücadelenin ardından dünyadaki toplumsal düzeni değişmesine yol açabilecek bir ekonomik kriz kapıda.

Mayıs 2020
Okumaya Devam Et

Pandemiye Farklı Bir Bakış : 'Büyümemek, Küçülmek’ (Degrowth)

Campaign Dergisi Temmuz 2020

7 milyar dünya vatandaşının ırk, dil, din, cinsiyet, sosyal statü fark etmeksizin güne aynı endişeyle başladığı bir dönem yaşıyoruz. Salgının yayılma boyutu ve para piyasaları üzerindeki yıkıcı etkisiyle birlikte öne çıkan kavramlardan biri “resesyon” oldu. Ekonomide durgunluk olarak ifade edilen bu kavram, tüm dünya lidelerlerinin açıklamalarında ana gündemde.

Temmuz 2020
Okumaya Devam Et

Şefkatli Liderlik

Eko IQ Dergisi

Şefkatlı liderlik pandemi mücadelesinde neden daha başarılı ? Covid – 19 salgınından dair birçok öğrenimimiz bulunuyor ve bunlardan biri, dünyanın en üst arenasında var olan dişil enerjisi yüksek liderlerin Covid – 19 krizini çok daha iyi yönettiği. 

Haziran 2020
Okumaya Devam Et
01

Yetenekler

Stratejik Danışmanlık
Eğitim
Akademisyen
Yönetici & Lider Koçluğu